
İslamiyet'in Tarihsel Gelişim Süreci
İslamiyet'in Tarihsel Gelişim Süreci
İslamiyet’in tarihsel gelişimi, İslam medeniyetinin kültürel, ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmeleriyle ilgilidir. Bazı tarihçiler, İslam’ın M.S. 7. Yüzyılın başlarında Mekke ve Medine bölgelerinde ortaya çıktığına inanır. Müslümanlığa inananlar İslam’ı Adem, Nuh, Musa, Davud, Süleyman ve İsa gibi peygamberlerin esas inancına Allah’ın iradesine teslimiyet ile gerçekleşen dönüş olarak kabul ederler.
Geleneksel Rivayetlere Göre İslam Tarihi
İslam peygamberi kabul edilen Muhammed, M.S. 610 tarihinde yaklaşan hesap günü beklentisiyle beraber Müslümanların vahiylerini almaya, tek Tanrı’ya inanmaya, fakir ve muhtaçlara özen göstermeye başlamıştır. Muhammed etrafına sadece bir avuç sahabe topladı ve Mekke ileri gelenlerinde oluşan çoğunluk muhalefet gösterdi. 622 tarihinde Ebu Talib bin Abdülmüttalib’in ölümünden birkaç yıl sonra Medine’ye göç etti. Muhammed’in M.S. 632’de vefatıyla, Müslüman cemaatinin lideri olarak kendisinden sonra kimin geçeceği konusunda anlaşmazlıklar Raşidün Halifeliği döneminde çıkmıştır.
Emevi Halifeliği döneminde M.S. 8. Yüzyıl zamanlarında Müslümanlık batıda İberya’dan doğuda İndus Nehri’ne kadar uzanmaktadır. İslamiyet’in tarihsel gelişim sürecinde altın çağ olarak bilinen dönem, birçok kültür ve bilim merkezinin gelişim göstermesine yol açarak Orta Çağ boyunca önemli bilginler, astronomlar, matematikçiler, doktorlar ve filozoflar yetiştirmiştir.
İslamiyet'in Kökenleri
Genç Antik Çağda Ortadoğu’nun tarihi, sosyal, politik, ekonomik ve dini bağlamında İslam tarihinin ilk süreçleri ortaya çıkmıştır. M.S. 6. Yüzyılın ikinci döneminde İslam öncesi Arabistan’da siyasi düzensizlikler görülmektedir. Bununla beraber iletişim yolları da güvenli değildir. Dini bölünmeler de yaşanan krizde etkin bir rol oynamıştır. Toplumsal bir mesele olmaktan ziyade dinde “manevi bir şekil” özlemi görülmekteydi ve din seçimi “kişinin bir meselesi” haline gelmişti.
Bazı Arap kesimleri yabancı bir dine katılmak konusunda isteksiz olsalar da, İbraahimi dinler “temel entelektüel ve manevi referans noktaları” sağlamıştır. Amramice’den gelen Yahudi ve Hristiyan inanışındaki alıntıları, o bölgenin tüm kesimlerinde Arapça’nın eski pagan kelime dağarcığının yerini almaya başladı. Kendilerini hem yabancı İbrahimi dinlerden hem de o dönem geleneksel Arap çoktanrılı inanıştan ayırmaya çalışan bir grup kesim tektnarıcı Hanif yani arayanlar olarak isimlendirilmektedir. Bu Hanifler İslam öncesi Arap dinlerinin yerine özgürce eşit olunan, her şeyi kapsayan bir baba tanrı olarak Allah’a odaklanan yeni bir dini görüş aramaktaydılar.
Yorum Yap
Mitoloji ve Din
PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETLERİ
İlgili Yazılar
PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETLERİ
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) hayatı boyunca uyguladığı davranışlar ve söyleml...
Felak Suresi ve Anlamı
Felak Suresi ve AnlamıKur’an-ı Kerim’i yeni öğrenmeye başlayanlar Felak Suresi ve anlam...
Son İndirilen Sure Hangisidir?
Nas Suresi ve Anlamı
Nas Suresi ve AnlamıKur’an-ı Kerim’in son suresi olan Nas Suresinin Anlamı meraklı okurl...
Takip Edin
Yakın Zamanda Gönderilenler
